Title Image

Benim Oyuncak Müzem yok…

Benim Oyuncak Müzem yok…

İlk hatırladığım oyuncağım bir bebek. Adını hatırlamıyorum. Kocaman kafalı, kolları ve bacakları çıkan, kıvırcık saçlı bir bebek. Çıkan kol ve bacaklarını yerine ben yerleştiremez mutlaka bir büyüğümün yardım etmesi isterdim. Kıyafetlerini değiştirirdim, saçlarını tarardım. Kumaşlardan ve kağıtlardan ona rengarenk elbiseler keserdim. İyi arkadaşımdı.

Bir seyahat dönüşü onu otobüste unuttuğum gün çakılı zihnimde. Babamın memleketine ziyarete gitmiştik, köyde ki çocuklar hayran kalmışlardı, annem bebeğimi orada ki arkadaşlarımdan birine verebileceğimi söylemişti, biz dönünce yeniden alırız sana demişti. Verememiştim.

Dönüşte otobüs bizi şehir meydanında indirdi, valizler, paketler ve ben, annemin elinden tuttuğumda bebeğimin yanımda olmadığını fark ettim. Otobüs uzaklara doğru yol almıştı bile. Arkasından nasıl baktığımı hatırlıyorum. Sonradan filmlerde o sahneyi yakaladım. Sevdiğini uzaklara uğurlayan ve bir daha ne zaman buluşacaklarını bilmeyen bir aşık gibi…

Sonra çok bebeğim oldu, hala var. Ancak adını bile hatırlamadığım bebeğimin yerini tutmadı hiçbiri…

İstanbul Oyuncak Müzesini gezerken işte bu duygularla gezdim tekrar. Bebeğimin benzerleri orada idi. Çocukluğumla buluştum… Bu müze sadece çocuklar için değil, çocukluğunu ve çocukluğunda ki oyuncakları ile anılarını tazelemek isteyen her yetişkin gezmeli.

Teşekkür ederim şairim Sunay Akın, iyi ki kaybolan oyuncağının peşinde bu masal dünyasını yaratmışsın…

İşte ben bu dünyanın içinde en sevdiğim diğer konu kitap ile bulunmak istedim ve başladık…

“Kitap ile Sohbet” özellikle kadınlar için düzenlenmiştir. Her hafta Salı günü Oyuncak Müzesi’nde saat 11.30 – 13.30 arasında buluşuyoruz.

Özellikle kadınlar için, amacımız evde oturan TV dışında seçenekler arayan kadını kitap ile buluşturmak. Kitapseverleri buluşturmak. Günün tam ortasında yaşama bir noktalı virgül koyup kitap okuma alışkanlığı kazandırmak, bu alışkanlığı çoğaltmak, kitap ve hikayesi hakkında hep birlikte konuşmak. Kendi yaşamı için düşünen ve üreten kadın olma yolculuğunu kitap ile beslemek…

Kitapları okur, etkilenir ve yaşamımıza katarız. Kitaplarla arkadaş olursak, hep birlikte okur ve sohbet edersek başta gençlerimiz olmak üzere kitap okumaya ilgiyi artırırız diye yola çıktık. Amacımız kitap ile sohbet etmek, kitaplara dokunmak, kitabın içinde yaşamak, paylaşmak ve aktarmak. “Kitap geliştirir”

Bir kitap okudum hayatım değişti diyen ne çok insan vardır, bunu hep hatırlayacağız, hatırlatacağız. Okuduğumuz kitabın kahramanlarını tanıyıp, yerine geçip yaşamımıza yeni deneyimler katacağız. Yazarı tanıyacağız, kitabın geçtiği dönemi öğreneceğiz, bakış açısını anlayıp, hayatımızı oynamaya devam edeceğiz.

Oyuncak Müzesinde “Kitap ile Sohbet” çocuklar için değil, yetişkinler, yani çocukların anneleri, babaları, teyzeleri, dayıları, halaları, amcaları, ablaları vb. olabilir elbette 🙂 anneanne, babaanne ve dedeler de gelebilir.

“Kitap ile Sohbet, kitabın baş konuk olduğu, her konuğun katıldığı bir paylaşımdır.”
Başladık, devam ediyoruz. İlk kitabımız Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun Sur ve Gölge kitabı.
Sohbete eşlik edecekler; demli, limonlu, tarçınlı, zencefilli çay, sıcacık kurabiyeler ve çocukluğumuzla buluşacağımız oyun dünyamız.

Bilgi almak ve kayıt yaptırmak için
Telefon edin 0 (216) 359 45 50
Mail yazın info@istanbuloyuncakmuzesi.com
Kitap ile Sohbet Yeri Ömerpaşa Caddesi Dr. Zeki Zeren Sokağı No:17 Göztepe / İST

Bizim İstanbul Oyuncak Müzemiz Var – ( Musa CANBAZ )

Senin oyuncak müzen yok.
Benimde oyuncak müzem yok.
Bizim İstanbul Oyuncak Müzemiz var.
Bu müzedeki oyuncaklar konuşuyorlar.
Muhteşem bir bilgiye sahip bu oyuncaklar.
Bebek dili de dâhil olmak üzere
Tüm dilleri konuşabiliyorlar.
Oyuncaklar size cevap vermiyorlarsa.
Suskun kalmalarıda bir cevap değil midir?