KARİYERİM (bekle) GELECEĞİM
“Yolumu aydınlatan ışıklı gülüşün sahibine…’’
“Bir çocuk, kendi istediği gibi yaşama hakkına sahiptir; ne onun nasıl yaşaması gerektiğini düşünen kaygılı ebeveynlerininkini, ne de herşeyin en iyisini bildiklerini düşünen eğitimcilerinkini.’’ A.S. NEILL
Eğitim-Sen’in 2009 yılında yaptığı araştırmanın sonucuna göre öğretmenlerimizin % 37’si öğretmenliği bir meslek olarak değil sadece aylık temel ihtiyaçları karşılamak üzere yapılan bir iş olarak görüyor ve gönülsüz yapıyorlarmış. Mevcut koşullar öyle gerektirdiği için ve o koşulların elverdiği ölçüde… Benimseyemeden yani…
Sadece öğretmenler mi?
Aslında Güzel Sanatlar konusunda eğitim almak istediği halde, aile geleneğidir diye hukuk eğitimi almak zorunda bırakılan onca avukat, hâkim, savcı, kaymakam, hatta bürokrat…Dershane öğretmenleri öyle uygun gördüğü için en az yedi yıllık eğitim sürecinde gözünün ferini, saçının her bir telini fakülte koridorlarında bırakan onca doktor… Tiyatro sanatçısı, balet ya da keman virtüözü olmanın düşünü kurarken, aile şerefi beş paralık olmasın diye toplumda ‘saygınlık’ uyandırıp kabul görecek türden ‘iş’lere yönlendirilen onca esnaf, memur, ev kadını, zoraki anne… Seçme özgürlüğü adeta gasp edilmiş, ağır sorumluluk sahibi insanlar… Baskıcı toplum düzeni, dayatmacı aile yapısı ve başarıyı akademik başarı ile ölçen, bunu yaparken de kantarın topuzunu bir hayli kaçıran bir eğitim sistem(sizliğ)i…
Ruhumuzun özgür olabileceği okullarda okumamız mümkün olsa diyorum… Orada, çocukların kendileri gibi olabilme şansı olsa… Orası, başarının akademik başarı olara tanımlanmadığı bir yer olsa… Canınız öyle istiyorsa bütün gün oyun oynayabileceğiniz, dilediğiniz kadar hayal kurabileceğiniz, kendinizle baş başa kalıp düşünme olanağı bulabileceğiniz bir okul… Olmaz demeyin sakın; olmaz olmaz. Tanıyanlarım iyi bilir; ben, peri masallarına ve mucizelere inanırım.
Bilen, duyan varsa bana da söylesin diye yedi düvele haber saldım. Nihayetinde, aradığım cevabı, bir ütopyanın peşinde olmadığımı, mucizenin –üstelik de bundan 80 yıl önce—İngiltere’de yaşayan isyankâr ruhlu bir yazar tarafından gerçekleştirildiğini öğrendim. Böyle bir okul varmış sahiden. 1921 yılında İngiltere’de Suffolk’da kurulmuş olan A.S. Neill’s Summerhill School.
Uzman Psikolog Nilgün Dilek Yılmaz’ın Popüler Psikiyatri Dergisi’nde yayınlanan çevirisinden bir bölümü aynen paylaşıyorum sizinle:
“….isyankar kişilikli yazar a.s. Neill’e göre çocuklar haklara sahipti ve aileleri ya da öğretmenleri onların sahipleri değildi. Onların, çocukları kendi beklentileri doğrultusunda hareket etmeye zorlama hakları yoktu. Bu, düpedüz çocukların temel haklarına bir tecavüzdü. Tabi bu söylemler 1920’li yıllarda tamamen bir devrim niteliği taşımaktaydı…..Ancak, 1920’lerde böyle algılanan yaklaşım, 1989’da Çocuk Hakları Beyannamesi’nde dünya çapında 189 ülkenin imzaladığı bir günümüz gerçeğine dönüştü.’’
Sözün özü, özgür ve sorumlu bireye giden yolun iki temel taşı var:
• Başarının, akademik başarı olarak tanımlanmaması,
• Çocuklara, kendileri gibi olabilme özgürlüğünün verilmesi.
Sürekli öğrenci ve sonsuz paylaşımcı Yasemin Sungur’un KARİYER(İM) GELECEK(Mİ)? isimli ilk kitabı 2008 Eylül ayında CREA Yayıncılık’tan çıktı. Sungur, kitabının her sayfasında tam da bu noktalara değiniyor. Hele bir ‘’Kimsin sen?’’ diye soruşu var ki daha ilk sayfada. Benim gibi kırkını devirmişleri ayaklandıracak güzellikte bir kafa tutuş adeta. En rahat biçimde cevaplanacak sorulardır hâlbuki kendimizle ilgili olanlar. Ben ne demeye karnıma yumruk yemiş gibi hissettim öyleyse? Ben benim işte. Esin Kalyoncu: Mesleğine âşık bir öğretmen, oğullarına yanık anne… E başka? Ne demek başka? Daha ne olsun? Daha ne sorular varmış meğer kendime sormam gereken. Sayfalar boyu sorular sorup durmuş Yasemin Hanım:
Ne istediğini biliyor musun? En son ne zaman kendin için bir seçim yaptın? Hayattan ne istiyorsun? Hangi değişimleri yaşadın?/yaşıyorsun?/yaşayacaksın? Sana göre değişim ne demek? Değişmek istiyor musun? Gelişim sence ne demek? Hiç kendine hediye verdin mi? Büyüyünce ne olacaksın? (En sevdiğim soru bu oldu ) Sence başarı nedir? Niçin bazı insanlar hayatta daha başarılı oluyor? Başarının ölçütü hep sonuçlar mıdır? İletişimin amacı nedir? Hedeflediğin bir başarı var mı? Peki, başarı planın? Mutluluk için bir yol haritan var mı? İçinde bulunduğun çevre hedefini nasıl etkiliyor? ‘’Keşke’’lerin nelerdir? ‘’İyi ki’’ lerin? Mutluluk nedir? Başarı için kimleri örnek alıyorsun? Rol modelin kim(ler)? Farkında mısın? Gelecek planın var mı? Ne ile mutlu olursun? Kariyer nedir? Kariyerin nerede? Yaşamdaki hangi rolün için Oscar almak istersin? Ödülünü kimin elinden almak istersin? Ne aradığını biliyor musun? Nasıl bir fark yaratacaksın? Yeterince hızlı mısın? Neler düşünür, neler okur, neler seçer, neler hisseder, neler yaparsın? İçindeki yaşamı keşfetmeye ve harekete geçirmeye hazır mısın?
İnsan düşünmeden edemiyor bizim zamanımızda neden bu soruları soran kimseler yoktu diye. Mesleğimi sevmediğimden değil; daha başka bir meslekte daha farklı, daha iyi bir kariyer, hatta belki de öğretmenlikle birlikte yürütebileceğim başka bir kariyer daha yapabilir miydim diye merakımdan. Hemen şu anda şuracıkta niyet edip geleceğime ikinci bir kariyer hediye etmeye karar versem. Bekler mi beni acaba?
Kitabı okumaya başladığımda CD çalarımda MFÖ “…bana şarkılar söyleten kadın…’’ diye mırıldanıyordu. Günler sonra okumayı tamamlayıp kapağını kapatırken kendi mırıldanışımı duydum:
“… bana kendimi bulduran kadın…’’
Hayat, hayaller kurduğumuzda, o hayallerin peşinden koştuğumuzda, onları hedeflere dönüştürdüğümüzde, o hedeflere ulaşmak için çabalarken heyecan duyduğumuzda, yaptığımız işin tadına vardığımızda anlamını buluyor.
(İkinci) KARİYERİM (bekle) GELECEĞİM…
Esin KALYONCU
Yeditepe Üniversitesi
İngilizce Okutmanı
19 Şubat 2010
İstanbul
çok güzel – ( banu onuk )
Güzel,içten,samimi insanın içini ısıtan paylaşımın için tesekkürler ..
‘Hayat, hayaller kurduğumuzda, o hayallerin peşinden koştuğumuzda, onları hedeflere dönüştürdüğümüzde, o hedeflere ulaşmak için çabalarken heyecan duyduğumuzda, yaptığımız işin tadına vardığımızda anlamını buluyor.
(İkinci) KARİYERİM (bekle) GELECEĞİM… ‘
Teşekürler Yasemin Hanım – ( ayla )
Tam da üniversiteden mezun olacağım dönemde, kendimi bulmama, karar vermeme, hedeflerime yaklaşmama ve hayatıma yön vermeme yardımcı olduğunuz öğretici kitabınızla bana ve benim gibi hayata yeni başlayacak arkadaşlarımıza ışık tuttuğunuz için size minettarım.
“İçinizdeki yaşamı keşfetmeye ve harekete geçirmeye hazırsanız”… Yasemin SUNGUR’suz yola çıkmayın diyorum..
teşekkür – ( Yasemin Sungur )
Esin’cim
Bu kocaman evrende pek çok kişi ile yolumuz biryerlerde kesişiyor… İyi ki :))
Devamını getirmek bizim alışverişimize bağlı sadece, iyi ki ortak paylaşımlar yapma fırsatını veriyoruz kendimize…
Kitabım ile ilgili yazdığın bu satırlar beni çok mutlu etti, teşekkür ederim…
Sevgiyle,
Yasemin Sungur (kendi web siteme yorum yazdım ilk kez :)))