Title Image

Değer Yaratan İletişim

Değer Yaratan İletişim

İletişim Başlıyor…

İletişim bilgi alışverişidir. İletişimde mesaj verilir ve mesaj alınır. Mesajların değerinin önceden belirlenmesi çok iyi olur.

“Mesajının ağırlığı nedir, kaç çeker bu mesaj? Al benden de sana bu kadar mesaj. Peki, ya mesajın karşılığını para ile ödemek istersem, o zaman değeri ne kadar, yani kaç para? Peki, hadi iyi çıkmadı? Garantisi var mı bu mesajın? Beğenmezsem iade edebiliyor muyum?” şeklinde iletişebilmemize az kaldı.

İletişim bir eylemdir.

Kişiler “istediklerini söyledikleri zaman” sorumluluklarının sona erdiğini sanırlar. Oysa önemli olan sizin söylemeyi amaçladığınız şeyin nasıl algılandığı, diğer insanın size nasıl tepki verdiğidir. Amaç, karşıdaki kişinin istenilen tepkiyi vermesini sağlamaktır. Eğer tepki beklediğimizden farklı ise sorumluluk bize aittir.

İletişim karşımızdaki kişide uyandırdığımız tepkidir, tepkiler beklediğiniz gibi değilse iletişimde başarısız olduğumuz anlamına gelir. Söylediklerimize doğru cevap almak istiyorsak, ne söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi ve karşımızdakinin algı şeklini bilmek zorundayız.

İletişimin amacı,  “anlamak”,  “anlatmak” ve “anlaşmak” olmalıdır. İletişimde tepkiyi belirleyen ne düşünüldüğü değil; nasıl düşünüldüğüdür. Kişilerin düşüncelerini belirleyen kendi kalıplarıdır. Başarılı olmak için o kalıpların içinden kişiye ulaşabilmeliyiz.

İletişime geçerken niyetiniz nedir? Neyi gerçekleştirmek için iletişimdesiniz?

Amacınız, ulaşmak istediğiniz şeyi tesadüflere bırakacak kadar basit midir?

İletişim sadece konuşmak değildir.

İletişime ara veremeyiz. Yaptığımız veya yapmadığımız her şey, birilerine bir şeyler anlatacaktır. Her zamankinden farklı giyinmek, konuşurken kişinin yüzüne bakmamak, işe sürekli, ya da sadece o gün geç gitmek, konuşurken sesimizin titremesi… Her durumda mesajımızın amacı vardır, hedefi olmalıdır, etkin iletişim için niyet önceden belirlenmelidir. Uygun bir ortam yaratılmalıdır.

İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek, bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi fark edebilmektir.


İletişimde başarılı olmak için “kabul edin”.

“Kabul etmek”, karşımızdakinin söylediği her şeyi onaylamak, ileri sürdüğü fikirlere katılmak veya tüm yorumlarını kabullenmek değildir. Düşünce, fikir ya da yorumlarda tümüyle zıt kutuplarda bile yer alsak, karşımızdakinin duygularını anlama ve saygı gösterme çabasıdır. Kişiyi söyledikleri, düşündükleri ve hissettikleriyle birlikte bir birey olarak kabul etmemiz, bireyselliğine, farklılığına ve tekliğine saygı göstermemiz, söylediklerini kendi değer sistemimizde onaylamamızı ve kabullenmemizi gerektirmez. Düşüncelerini yanlış bulsak bile, her insanın kendine özgü oluşunu görerek, onu kendimize uydurma çabasına girmememiz onu kabul ettiğimiz anlamını taşır.

Önce Dinlemeli ve Anlamalıyız.

Başarılı bir iletişim için gerekli olan şey anlayabilmek için dinleyebilmektir. Bazen karşınızda ki kişi sadece dış görünüşüyle sizi dinliyor gibidir. Dinlerken aktif olmalı ve niyetimizden uzaklaşmamalıyız. Dinlemek için “sessiz olmak” gereklidir.

Mesajı veren ve mesajı alan, karşılıklı olarak anlaşmanın sorumluğunu taşımalı ve paylaşmalılar.

Bazen “anlarız”… Neden? Basit, “anlamak istediğimiz için”.

Bazen de anlamayız, neden? Çünkü “anlamak istemeyiz”.

Bu durumu etkileyen çoğunlukla iletişim kurduğumuz kişi ya da konu hakkında gelişmiş önyargılarımızın olmasıdır. Bu da, bizim dinlememizi engeller. Dinliyormuş gibi yapar, aslında dinlemez ve anlayamayız. Dinlemeyi de öğrenmeliyiz.

3 D: Düşünce, duygu ve davranış. Duygu, düşünce ve davranış.

Düşünce, duygu ve davranışlarımız bir bütün halindedir. Her biri bir diğerini etkiler. Duygularımız düşünceleri harekete geçirir, düşüncelerimiz duyguları şekillendirir. Duygular ve düşünceler davranışlarımıza yansır.

Duygularınıza sahip çıkın, iletişim engeli yaratırlar.

İletişim eyleminin başarılı olması ve amacımıza ulaşmamız için duygu ve düşünceler olumlu yaşanmalı. İletişim hedefini unutmadan, hedeften uzaklaşmadan, olumsuz duygu ve düşüncelerin davranışlarımızı etkilemesini engellemeliyiz.

Değerli iletişim için; Düşüncelerimizi ve davranışlarımızı olumlu hale getirecek alışkanlıklar geliştirmeliyiz.

Olumlu Olun, beyin olumluya cevap verir. “Ne istiyorsun? Neden?  Nasıl yapacaksın?” sorularına olumlu cevaplar verin. Yapmak istemediklerinizi değil, yapmak istediklerinizi konuşun. Şikâyet etmeyi bırakın, istediklerinizi anlatın. “Gergin olmak istemiyorum” yerine “Rahat olmak istiyorum” deyin.

Hayal edin, bir çocuk gibi, eğlenerek amacımızın peşinde olmalıyız. Hayal gücünün sınırı yoktur, hayal kurmak başarının ilk adımıdır.

Gülün, iyi ve sağlıklı görünmek, olumlu eylemleri geliştirmek ve iletişim süresince paylaşmak için.

İnanın, amacınıza, kendinize ve eylemin taraflarına inanın…

Keşfedin, kendinizi, tarafları ve konuyu öğrenmek için, keşfedin, konuşun.

Güvenin, Karar verme şeklinizi bir daha gözden geçirin. Çoğu zaman ilk verilen kararlar daha doğrudur unutmayın. Kararsızlık bir konu hakkında kötü karar vermekten bile daha acıdır. İç sesinize güvenmezseniz, büyüyemezsiniz.

Dinleyin, çoğu zaman birini dinlerken kısa sürede kafamız başka yerlere gider ve dağılır, konudan uzaklaşırız. Kelimeler ve duyduklarımız bizim için bir şey ifade etmez. Karşınızdaki insanı mutlaka dinleyin.

Yaratıcı olun, etkilemek için yeni fikirlere her zaman ihtiyaç var.

Dokunun, insanlar dokunmayı sever ve dokunulmasını da ister. Dokunmak sevgi, ilgi ve anlamındadır ve bizi daha iyi hissettirir. Konuşurken arkadaşınızın sırtına dokunun.

“Bir şeyi gerçekten istersen, bütün evren onu gerçekleştirmek için iş birliği yapar.” Poul Coelho

Mesaj alışverişini başarı ile yönetmek için benim iletişim değerlerim:

  1. İletişime her zaman “zaman” ayırırım.
  2. İnsanları anlamaya çalışırım.
  3. Konuşurken, etkili bir göz iletişimi kurarım.
  4. Kişilerin, anlatmak istediklerini dinlemek için yeterince zaman ayırırım.
  5. Başkaları konuşurken sabırlı olur, onların sözünü kesmem.
  6. Konuşurken açık, sade ve düzgün cümleler kurarım.
  7. Dinlediğim kişiyi daha iyi anlamak için sorular yöneltirim.
  8. Karşımdaki kişinin duygu ve düşünceleri bana ters düşse bile yargılamam.
  9. Ses tonumu konunun özelliğine göre ayarlayabilirim.
  10. Ortak dil kullanmaya gayret ederim.
  11. Bilgi ve duygularımı paylaşırım.
  12. Verdiğim sözleri tutarım.
  13. Kendimi karşımdaki kişinin yerine koyarak, duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışırım.


Ya sizin iletişim değerleriniz?

“Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi yapabilirsiniz.” Jim Rohn