Title Image

IDEON’un İzinde Bir Keşif Yolculuğu

IDEON’un İzinde Bir Keşif Yolculuğu

Yasemin Sungur ile Kitap ile sohbet ismini koyarak bir hayalimin peşinden başladığım KİTAP ile SOHBET beni çok zenginleştirdi…

Çok kişiye teşekkür etmek istiyorum. İlk teşekkür her hafta katılarak bu etkinliği sürdürmemi sağlayan en önemli ortak noktamız kitap sevgimiz olan kitap kurtlarına, başlangıçta bizi kitap buluşturdu ancak şimdi hepsi benim arkadaşlarım.

Sevgili kocama, İlhan Sungur’a da teşekkür ediyorum beni desteklediği için.

Sunay Akın, eşi Belgin Akın ve Başak Ellibeş ve tüm Oyuncak Müzesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. Yıllardır bu etkinliği çok sevdiğim müzede yapmamı sağladıkları için.

Biz kitap ile sohbet ediyoruz, kitabı aktif okuyoruz, sorguluyoruz ve hayatımıza yeni deneyimlerle devam ediyoruz.

Okuduğumuz bir kitabın peşinden yollara döküldük. kitap_hurriyet

IDEON Tanrıların Yolu bir roman, Orhan Bahtiyar’ın ilk romanı.Hikaye Kaz dağında geçiyor, 2.Dünya savaşı döneminde farklı dünya görüşlerine sahip, farklı ülkelerden tesadüfen aynı yerde bulunmul bir grup insanın hikayesi. Olağanüstü doğa, savaş, inançlar ve insanların çok etkileyici hikayeleri bizi çok etkiledi, o heyecanla hikayenin geçtiği hayal edilen romana doğru bir yolculuk yaptık.

Bu güzel etkinliği Hürriyet Gazetesinden Esra Erdoğan muhteşem bir haber yaptı.

Aşağıda geziye katılan arkadaşlarımın görüşlerini okuyacaksınız. -Yasemin Sungur

&

Yasemin Sungur’la Kitap ile sohbet

“Ideon’’ romanının yazarı Orhan Bahtiyar

İşte kitap ve kitap dostları  bu ikili ile buluştuktan sonra oldu olanlar. Dostça bir ortamda paylaşılan kitap sohbetini,  bir de yaşayarak deneyimleme fikri geldi gündeme. Okuduğumuz “Ideon” adlı kitaba konu olan Kaz dağı ve hikayesini yerinde görüp  yazarın hayal dünyasına ortak olmak istedik.

Kimimiz daha önce gezmişti Kaz dağını kimimiz ilk defa görecektik.

Ben ilk defa görecektim Kaz dağı dolaylarını. Merak ediyordum oraları ve Sarıkız  efsanelerini, Zeus Altarını, Romalıların  1700 yıl önce kurdukları  “Antandros”” şehrini, doğasını, denizini ve insanlarını…

Gezide yazar  Orhan Bahtiyar’da bizimleydi. Bu kadarı herkese nasip olmaz .

Çok özel gezimiz  için  Pazar sabahı 07:30’da İstanbul’dan  yola çıktık. Heyecanlıydık.

Ve işte yazarımız  Orhan Bahtiyar ve rehberimiz Hüseyin bey ile Kaz dağı yolundayız..

Kaz dağı Milli park ilan edilmiş 1993’te..Bugüne kadar 800 bitki çeşidi tespit edilmiş. Başta Kaz dağı köknarı olmak üzere 31 adet bitki çeşidi sadece Kaz dağına özgüdür (yıldız çiçeği, parıldayan tepedeki…)

Hani derler ya anlatılmaz yaşanır… Doğası, havası, Sarıkızın hikayesi ile 1726 m de zirveye ulaştık. Grubumuz  7’den  70’ e yaş grubundan oluşmakta. Zirveye  ilk ayak basanlar da grubun en küçüğü Tuna ve en büyüğü Kaşif abi oldu. Zirve de Sarıkız Türbesi  ve muazzam bir manzara  karşıladı bizi.  Sarıkızın hikayesi, yaşadıkları, özel bir yerde olduğumuzu  anlatıyordu. IDEON kitabı ortak noktamızdı ve oradaki duygumuzda ortaktı. Taze, bol oksijenli havası  insanı canlandırıyor. Bir an olsun tıkanmadan ilerliyoruz. Zirveye giderken yol boyunca gördüğümüz  çiçekler  ve kelebeklere hayran olduk…

Yerlerde ki simli taşlar sanki her tarafa peri tozu serpilmiş gibi hissettiriyor. İnsan gözünü alamıyor yerlerden ve manzaradan.

İnişe geçtiğimizde acıkmıştık. Burada ateşsiz pikniğe izin veriliyor. Biz de taze  köy ekmeğimiz, keçi peyniri, domates, salatalık ve karpuz dan oluşan menümüzle dere kenarında pikniğimizi yaptık…

En son ne zaman doğayla  baş başa piknik yaptınız?

Kaynak suları harika, buz gibi içmeye doyamadık.

Parıldayan simlerle ilgili madenleri anlatmayayım. Ülkemiz cennet… Doğa bize cömert davranmış kıymet biline☺ Doğanın dengesi muhteşem, ta ki biz bozana kadar☹

İkinci gün  Kaz dağının eteklerindeki köyler ve Antandros , Zeus Altarı rotamız…

Yazarımız Orhan Bahtiyar aynı zamanda rehberimiz bugün. Zeytinli’den başlıyoruz  Hasan boğuldu göletindeyiz. Harika bir doğa ve şelale karşılıyor bizi  suyu önce seyrediyoruz  berraklığı çağırıyor bizi ve evet önce kim girecek derken Düriye, ardından Sema, Mustafa ve Saliha‘ da buz gibi suyun içinde…

Buradan akan su içme suyu olarak dağılıyor yöreye… O kadar zengin su kaynağı…

Kızılkeçili , Güre ve Tahtakuşlar köyleri…

Tahtakuşlar köyünde Türkiye’nin ilk özel köy etnografya müzesini geziyoruz. Türkmen kültürü hakkında bilgi alıyoruz ve Dünya’da  sergilenen en büyük deri sırtlı Deniz kaplumbağasını görüyoruz.

Burada yazarımızla kitapta yaptığı kurgu ve gerçeği hakkında sohbet ediyoruz. Kitap hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşüyor artık bizler için☺

1700 yıl önce Romalıların yaşadığı ANTANDROS’dayız. Kazı halen devam etmekte  muhteşem mozaiklerle kaplı, yerden ısıtmalı  Roma evi bizi hayran bırakıyor kendine.

Bir de bugün neredeyiz diye düşündürüyor insanı…

Yeni yerler görmek , yeni hikayeleri hayatıma katmak her zaman heyecan verici benim için. Böyle özel yerleri bilen,  özel kişilerle gezmenin keyfi anlatılamaz yaşanır…

Çok teşekkürler Orhan Bahtiyar…

Buralara gelmişken Assos denizine girmeden olmaz dedik ve Çiçeklibahçe’ nin yolunu tuttuk. Pırıl pırıl bir deniz,  harika çiçekler, ördek yavruları ve güler yüzlü İbrahim bey ve Hatice hanım karşıladı bizi. Deniz muhteşemdi. Nefis bir yemek yedikten sonra güneşi batırmaya Zeus Altarına doğru yola çıktık.  Buraya ulaştığımızda  nefis  manzarasıyla güneşi batırdık. Adatepe ‘de  Dutlu kahve ‘de çayımızı içtik. Bu arada keyifli sohbetler de cabası☺

Evet  dönüyoruz  rüyadan uyanır gibi…

Behramkale ‘de  kahve molasıyla yola devam ediyoruz  tatlı bir yorgunluk üzerimizde.

Edremit’te  Cumhuriyet lokantasında leziz öğle yemeği ve yola devam.

Ayrılmadan önce nasıl bir gezi geçirdik derken Tuna  söz istiyor ve  diyor ki;

Çok eğlendim  bu gezide, Sarıkız tepesi çok güzeldi ama ona yapılanlara çok üzüldüm.

Zeus Altarında da çok eğlendim çok keyifliydi.

Hepimiz adına Tuna gezinin özetini yapıyor☺

Keyifli, anlamlı ,düşündüren, güldüren, eğlendiren  daha nice gezilere.

Teşekkürler Yasemin Sungur  ve kitap dostları…

Sevtap Samra

&

 

10-13 Haziran 2012 tarihleri arasında yapmış olduğumuz Kitap ile Sohbet gezisinde İdeon Tanrıların Yolu kitabının izinden gittik. Yazarımız Orhan Bahtiyar’ın da eşlik ettiği gezimiz harika bir deneyimdi.

1726 metredeki Sarıkız Türbesi’nde toprak zengin kaynaklarından dolayı mücevher gibi parlıyordu.

Taşı, toprağı, suyu, ağaçları, çiçekleri herşeyi ile muhteşemdi.

Zeytinli Köyü, Hasan Boğuldu Şelalesi, Kızılkeçili Köyü, Tahtakuşlar Köyü ve müzesi, Antandros, gün batımını izlemek için gittiğimiz Zeus Altarı ve Adatepe Köyü inanılmazdı.

Bir kitabın izinden yazarı ile birlikte kitabın yazıldığı yerlerde olmak, oraları tanımak, yazarın gözüyle bakmak çok keyifliydi.

Ben daha önce iki kez gitmiştim. Fakat kitap ve yazarla yaptığımız bu gezi daha farklı deneyimler yaşamamızı sağladı.

Teşekkürler Orhan Bahtiyar

Teşekkürler Yasemin Sungur

Teşekkürler Kitap ile Sohbet grubu

-Saliha Namlu Göç

&

Kaz Dağları’na gerçekleştirdiğimiz muhteşem gezi ile ilgili düşüncelerimizi paylaşıyor olduğum için de mutluyuz.

En önemli unsur, yani insan faktörüyle ilgili olarak diyebileceğim; çok tatlı, kendisiyle barışık, olgun, renkli, kültürlü, sağlıklı düşünce yapısına sahip insanlar tanımaktan son derece büyük bir keyif aldım. Yasemin Hanım’ın hiç bitmeyen pozitif enerjisi, şen kahkahaları ve esprili yaklaşımını çok sevdim ve üzerinde düşündüm ve kendime örnek aldım. En çok da bu sebepten ötürü kendisine teşekkür ederim. Ekip mükemmeldi. Bu anlamda son derece huzurlu ve keyifli geçirdim. İnsanlara dair yeni izlenimlerim, yeni öğrenimlerim ve kazanımlarım oldu. Bundan ötürü çok mutluyum. Organizasyon hakkındaki değerlendirmem de son derece olumlu. Her şey tıkırında ilerledi, hiçbir sorun yaşamadık.

Ideon kitabının yazarı Orhan Bahtiyar ile tanışmaktan büyük onur duydum. Kendisi güzel ülkemizin aydınlık yüzlerinden. Son derece kaliteli bir insan. Karakteri, duruşu, düşünceleri, konuşmalarıyla çok takdir ettim ve çok saygı duyup, sevgi besledim.

Yerel rehberimiz Hüseyin Bey ile iletişime geçtiğiniz ve bölge hakkında daha fazla bilgi almamızı sağladığınız için çok teşekkürler.

Böyle bir kitap okuma etkinliği ve bununla bağlı olarak seyahat düzenleyen gönüllerinize, enerjinize, beyninize, emeklerinize sağlık!

-Helin & Düriye Özalban

&

“Kitap ile Sohbet” ve Ideon kitabı beni inanılmaz keşiflere götürdü.

4 Yıl önce bu gruba katıldığımda başıma bunların geleceğini hiç tahmin etmezdim 🙂

Kaz Dağı gezisinde , kitap dostları ile birlikte kitabı tırmanarak okuduk ve hissettik.

Sarı Kız Türbesi beni en çok etkileyen yerlerden birincisi oldu. Tepeye tırmanırken inanılmaz doğa ve hava bizi karşıladı.

Tabiatın bu kadar cömert olduğu başka bir yer yoktur sanırım. Oksijeni içimize , berrak sularını bedenimize armağan ettik.

2013 yılında bakalım hangi kitap bizi başka diyarlara ve maceralara sürükleyecek 🙂

-Zeliha Dağhan

Bu gezinin özel bir pozu vardı, hepimiz Zeus Altarında bir zafer pozu verdik. Bu renkli fotoğrafları sevgiyle paylaşıyorum.Bu gezi ile ilgili bir yazı da Martı Dergisinde yayınlandı…

&

Kitabın Adı IDEON’du… Anlamı Düşünce Özgürlüğü ne kadar güzel değil mi? Bizleri Kaz Dağlarını farklı gözle görmemiz için yolculuğa çıkarttı. Kendi ülkemizin güzelliklerinin farkına varmamızı sağladı. Bir kitabın insan yaşamına neler kattığını, dostlarla beraber yaşadık… Daha önceleri görsel olarak izlediğim yerleri görmeye gitmek farklı, ama kitabın okuru olarak incelemeye gitmek çok daha ilginç olduğunu keşfedip, yaşamak değişik bir deneyimdi benim için… Bilmediklerimi görerek ve dokunarak öğrendim.

Kaz Dağlarının Truva Canakkale’den baslayıp, Havran Edremit’e kadar büyük bir alanın olduğunu, Orta Asya’dan göç eden Türkmen boylarından Tahtacı Türkmenın yerleşmiş olduğunu, üç türbe’nın yer aldığı, bunlardan Sarıkız Türbesine tırmanacağımı, Tahtacı Kuşlar köyündeki ilk şahsi Etnografya müzesini gezeceğimi ve orada Şamanizm motiflerinden neler yapıldığını ve daha bilemediğim bir yığın motiflerin günümüze kadar şamanlardan geldiğini, Adatepe köyündeki Zeus Altarına cıkıp eşsiz manzarayı seyredebileceğimi, yüzlerce çeşitli bitkilerin olduğunu bazılarına dokunabileceğimi, parıldıyan çamur ve taşlarda yürüyeceğimi, elime alıp bu sim diyeceğimi ve tabiki oksijenden başımın döneceğini, bir kitabın izinden olacağını söyleselerdi inanmazdım.

Ama Kitap ile Sohbet’teki dostlarla ve yazarımız Orhan Bahtiyar’ın, Rehberimiz Hüseyin Bey’in anlattıklarıyla bunu yaşamak benim için mükemmel bir deneyimdi… Başka kitaplarla değişik keşiflere çıkmak ümidiyle Sevgili Yasemin Sungur’a teşekkür ediyorum…

Sema Büyüksıvacı,

 

 

 

Serap Gürünlü, 

Hatice Çağlayan